Travmatik yaşantılar, kişinin kendi ya da sevdiklerinin yaşamını, bedensel bütünlüklerini tehdit eden, çaresizlik ve dehşet yaşatan olaylardır. Göçük altında kalmak, araba çarpması, dayak yemek, tecavüze uğramak gibi olaylar örnek gösterilebilir. Travmaya maruz kalanlar aşırı kaygı, öfke, derin üzüntü, hayatta kalanın suçluluğu vb. duygusal rahatsızlıklar yaşayabilirler. Bunlara bedensel, düşünsel, ilişkisel ve mesleki zorlanmalar da eşlik edebilir.
Travmatik Milat olarak adlandırılan ve kişinin anlamlandırma süreçlerini ve uyum sağlama mekanizmalarını bozabilen kritik olay sonrası insanların yaklaşık %15’i travma sonrası stres bozukluğu tanısı almaktadır. Psikiyatrik tanı grubuna girmese de pek çok kişi travmanın olumsuz etkilerini uzun süre yaşayabilmektedir.
Başta EMDR olmak üzere travmaya maruz kalanlara destek verebilecek etkili teknik ve psikolojik danışma yaklaşımlarıyla yaşanan kötü olayın olumsuz etkilerinden daha etkin ve hızlı kurtulmak mümkündür.
Öne çıkartılması gereken ilk yaklaşım, travmatik yaşantıyı utanılacak bir durum olarak görüp saklamamaktır. Destek veren sevilenler ve uzmanlarla paylaşmak, saklamak, unutmaya çalışmak gibi etkisiz hatta daha büyük sorunlara yol açacak yaklaşımlardan daha iyi bir alternatiftir.
Gerçek olan şu ki : Travma desteği almak ve travmaya maruz kalmak yanlış ve utanılacak bir şey değildir.
Anormal olan olayın kendisidir. Travma sonrası verilen tepkiler ise anormal bir duruma verilen normal tepkilerdir.
Güven içinde, sağlıklı ve mutlu bir hayat sürmeniz için geçmişin yüklerini çalışmak isterseniz destek olmaktan memnuniyet duyarım.