YAS TERAPİSİ

Onsuz Yaşayamam Dediğinizde

Keder, ağır bir duygudur. Sevdiğiniz birinin ölümü, istemediğiniz halde boşanmak/ilişkinin bitmesi işten ayrılmak-taşınmak-emekli olmak vb. yaşantılarla doğan kayıp algısının duygusu kederdir. Anne babasının ayrılması çocuklarda aynı etkiyi yapar. Kayba uğrayan, kendi kişisel özelliklerinin ve sosyo-kültürel dinamiklerin etkisinde yas tutar.

Kederlenmek ve yas tutmak bir hastalık değildir, bu yüzden normal akışında tedavi edilmesine gerek yoktur. Bazen ve bazı kişilerde yas süreci yanlış düşünce kalıpları, sosyo-kültürel adetler ve iletişim tarzlarıyla, yas tutanın da kişisel özelliklerine bağlı olarak rutininde, sağlıklı tamamlanamaz. Kişi sürekli ağır keder duygusuyla normal yaşam işlevselliğine dönemez. Bazı durumlarda da kişi çok çabuk atlatmış gibi davranabilir. Yasın doğal süreçlerini yaşamadan, aşırı güçlü (!) görüntüsü vererek kendini üzüntüden koruyabileceğini zannedenler yıllarca hatta belki de hiç çözülmeyecek kilitlenmiş yas tablosuna kendilerini sokabilirler. Tamamlanmamış yas kendini farklı psikolojik tablolar altına gizleyebilir. Bitirilmemiş, maskeli yasları olanlar yeniden yaslandırma süreci sonrasında kederleri hafiflemiş, var olmaktan keyif alan hayata daha sıkı sarılan kişilere dönüşebilirler.

Sevilen birinin ölümü şüphesiz ki o kişinin yaşamındaki dönüm noktalarından biridir. Umarım bu noktaya hiç gelmezsiniz diyemeyeceğim çünkü ölümün uğramadığı / uğramayacağı bir daire yoktur. Bir gün bu üzüntülü yaşantıyla karşılaştığınızda kendiniz ve sevdikleriniz için kederinizi saygıyla dinleyecek, yas sürecinin sağlıklı rutinini yürürken size eşlik edecek uzman birine ihtiyaç duyarsanız bilgim, deneyimim ve içtenliğimle yanınızda olacağım.