İnsan bir gün öleceğinin farkında olan tek canlıdır. Bu farkındalık, insanı ne zaman biteceği belli olmayan kişisel serüvenini üretken, anlamlı, doyumlu yaşamaya sevk eder. Sağlıklı seviyedeki ölüm endişesi, kendimizi tehlikelerden korumamızı sağladığı gibi verimli ve keyifli bir var oluşun en temel motivasyonudur.
Bazen ve bazı kişilerde bu sağlıklı denge bozulur. Artan kaygı kişinin yaşamını kilitler. Zihin abartılı şekilde olası tehditleri algılamaya, felaket senaryoları üretmeye odaklanır. Bu durumdaki kişi, hayatta kalmak ile yaşamak fiilleri arasındaki ayrımı kaybetmeye başlar. İyi yaşamak yerine nefes sayısını artırmak ile meşgul olur. Bu durum kısır, sıkışmış ve keyifsiz bir hayattır. Umarım bu noktaya hiç gelmezsiniz.
Bir gün korkmaktan yaşayamaz olursanız uzman biriyle çalışmak size iyi gelebilir.